blog-image

YENİ YILINIZ KUTLU OLSUN.

Sayın Halkımıza;
2013 yılında ülkemizde çok şeyler oldu, olmaya da devam ediyor. Aklınıza hangi konu gelirle gelsin yurttaşların tamamının hemfikir olduğu tek konu yok. Derin Devlet, paralel Devlet derken Devletin paramparça olduğunu, yurttaşların nerede olursa olsun Devlete güveninin bittiğini üzülerek görüyoruz. Ulus egemenliğinden bahsedenler sadece kendilerine oy verenlerin egemenliğini anladığı, egemenliğin Anayasa’dan kaynaklanan görev dağılımıyla kullanıldığını anlamadığı sürece sıkıntılar sürecektir.
Nüfusumuzun % 50’si 30 yaşın altında. Çalışma çağında olanlar işsiz veya öğrenci. İşsizlerden beklenen ise emek sömürüsüne boyun eğip karın tokluğuna çalışmaları.
Halk nezdinde başta siyaset olmak üzere adalete, emniyet güçlerine, orduya güven kalmamıştır. Çete tipi yapılanma, yolsuzluk, talan, yalan kanıksanır hale gelmiştir. Oysa oyun apaçık ortadadır. Ana hedef; din egemenliğine dayalı Devlet düzenidir. Tali hedefler; konfederasyon ve genel aftır.
Özgürlüklerin savunulmadığı, hukukun üstünlüğünün sağlanmadığı yerde insandan ve insanlıktan bahsedilemeyeceğini defalarca söyledik, söylemeye devam edeceğiz. Her ne olursa olsun çözüm yolunun parlamenter sistemin korunarak demokrasinin işletilmesi olduğunu anımsatmak istiyoruz.

CHP Türkiye Cumhuriyeti’nin temel taşıdır. Doğrudan kurucu iradeye saldıramayanlar her fırsatta CHP zihniyetine küfretmeyi adeta görev haline getirdiler. Aslında onların işlerini yaptıklarını da biliyoruz. Ancak burada en büyük suç CHP’ye oy veren seçmenden, parti üyesine, ilçe, il yöneticileri, genel merkez yönetim kadrolarının ve kurultay delegelerinin tamamıdır. Herkesin kendi ölçeğinde sorumluluğu /sorumsuzluğu vardır. Dünkü, önceki günkü yöneticilerin esas suçlu olduğunu da unutmamak gerekir. Siyaseti meslek edinmişler, siyasetten geçinenler ve her lafın başında kırk yıllık CHP’liyiz diyenler 25 yaşındaki gençlerin sorunlarından uzak kalmışlardır. Taksim / Gezi olaylarının çıkış nedeni, isteklerler konusunda mecliste temsil edilen partilerin hiçbirisinin konuyu kavramadıklarını, kavramak istemediklerini görüyor ve üzülüyoruz. Fikir üretemeyenler gidip gençlere sorma erdemini de göstermemişlerdir. Biz genç ve kadın diyoruz, onlar aklı başında! deneyim sahibi partili diyor, biz eğitim, akıl ve bilim diyoruz, onlar müteahhhit diyor, biz eşitlik, hak, adalet, hakkaniyet diyoruz onlar, kentsel dönüşüm diyor, biz hukuk, özgürlük diyoruz, onlar yalan / talan düzeni diyor…
Ne yazık ki CHP’de tüzük kuralları uygulanmıyor. Eşit koşullar oluşturulmadan anket yaptık, eğilim yoklaması yaptık aldatmacasıyla yine kandırılıyoruz. 2004’den beri örgüt yapısının doğru oluşturulmadığını, delege ağalığı sisteminin egemen olduğunu, partinin demokrasiyi içselleştirmediğini, halkla iletişim kurulamadığını, bilim ve teknolojinin kullanılmadığını, parti uygulamaların doğru olmadığını söyledik de anlatamadık. CHP kimsenin malı değildir, kimsesiz de değildir. CHP’li yada CHP’siz, partili yada partisiz özgürlük, demokrasi ve hukuk mücadelemiz devam edecektir. İnsanlar arasında hiçbir ayrım yapmadan, insan onuruna yakışır şekilde yaşam Ülke insanımızın hakkıdır.
Umarız 2014 yılı Ülkemizle birlikte Dünyaya insana yakışır biçimde barış ve huzur getirir. 31.12.2013
CHP TABAN HAREKETİ

09/05/2015

CHP BELEDİYE BAŞKANI SEÇİMLERİ

Sayın CHP Genel Başkanı,
Sayın CHP Parti Meclisi Üyeleri,
Sayın İlgililer,
Aylardır yerel seçimlerde aday olacaklar olarak partinin almış olduğu karar gereği parti yönetimine belediye meclis üyesi aday adayı, belediye başkanı aday adayı olmak için başvurularını yaptılar.

YSK seçim sürecini resmi olarak başlatmadığından adaylık başvurularında pazarlık yapanlar, dış destekle baskı kurmaya çalışanlar, kamu görevinde bulunanlar henüz başvurularını yapmadılar.

CHP tamda yol ayırdın da. Ya yerel seçimlerde başarılı olacak, ya da dağılma ve çözülme süreci ne girecek. Hiç kimse kendisini ve partiyi kandırmasın. Eğri oturup, doğru konuşma zamanı geldi geçiyor.

Şimdiye kadar kim aday olursa olsun kazanılabilecek yerler valiz/çanta demokrasisi yöntemi ile birilerine çıkar kapısı haline getirildiği yaygın kanı. Sanılanın aksine İstanbul’un değer ve rant yönünden en az % 38-42’si, Ege ve Akdeniz sahilleri nin çoğu CHP’li belediye başkanlarınca yönetiliyor. Bir ikisinin dışında katılımcı demokrasiyi uygulayan, şeffaf yönetimi sergileyen, yaptıklarını, yapacaklarını halkla paylaşan, gelir ve giderlerini, bütçesini yayınlayan, imar planlarını ve değişikliklerini ada/parsel yutturmacası yerine adres olarak açıklayan, haritalarda gösteren, sosyal belediyecilik alt yapısını, veritabanını oluşturan çocuk, genç, yaşlı, zeki, engelli vs. için aldatmaca ötesinde ciddi toplumsal projeler üreten, salon ve su sporlarını öncelikli destekleyen, tesisler kuran, kurulu tesisleri çalıştıran belediye var mı? Hemen söyleyelim yok, yok, yok… Hepsi AKP ve diğer partiler gibi.

Partinin yerel yönetimler politikası nedir? Belediye başkanlıklarını kazandığında Parti hangi ilkeleri, siyaset anlayışını egemen kılacak? Ekonomik, sosyal, kültürel, eğitim, çevre, sağlık hangi konularda öncelikle politikaları uygulayacak? Aday belirlemede Partinin aradıkları koşullar nelerdir? İlk akla gelen sorular ve sorunlar. Kişileri kurtarıcı gibi göstermek, siyaseti kişiselleştirmek CHP için yapılabilecek en büyük kötülük.

Milletvekili olmuş kişilerin zorunluluk dışında milletvekilliğini bırakıp, belediye başkanlığını istemeleri partiye hizmet değil, kişiye hizmet anlayışıdır ki bundan vazgeçilmelidir. CHP’de en az milletvekilleri kadar belediye başkanlığı yapabilecek değerler vardır? Parti görevlerini sıçrama, orun elde etme yeri olarak görmek yanlıştır.

Sayın Genel Başkan,
Sayın Parti Meclisi Üyeleri,
CHP’nin tarihten gelen birikimleri, ilkeleri vardır. Partinin en üst organı kurultay olup, tüzük hükümleri Anayasasıdır. Tüzükte yeri olmayan anket, kamuoyu araştırması gibi aldatmacaları lütfen dikkate almayınız. Aday belirlemede tüzük hükümleri açık, tüzük hükümlerini uygularken de önceliğiniz önseçim olsun.

AKP’nin hayal ve günübirlik politikaları yerine CHP gerçekleri yalın şekilde ortaya koyarak, halkla birlikte her şeyi başarabilir. Bizim denizlerimizde şimdi, herkese ve her şeye yeşillenen, tehdit eden, buyruk veren, hapseden, kör eden, öldüren, gizleyen, ben merkezli politikalarıyla yaşamı sadece rant düzeni üzerine kuran, yandaşı kayıran, ucube görünümlü forslarıyla, kaptanı-derya komutasında yelkenleri yağcı ve yalakalarınca şişirilmiş gemiler seyretmekte. Batışlarını hazırlamak, hızlandırmak, elbirliği ve emek istemekte.

Umutla zehirlenen zihinlerimiz, garip guraba edebiyatıyla aldatılan zavallı halkımızın kurtuluşu elbette CHP’dir. CHP’nin tarihten gelen görevi ve hedefidir. Günümüz politikalarının güncellenmesi için PROGRAM KURULTAYI düzenlenmeli, at gözlüklerimizi çıkartarak, halkın çığlıklarına kulak kabartan, kırmadan, dökmeden, burun kıvırmadan, bilinçle yana yana durabildiğimiz, bilim ve aklı rehber edindiğimiz zaman elbette yerelde ve genelde iktidar olabiliriz. 20/10/2013
Selam ve saygılarımızla,
CHP TABAN HAREKETİ

09/05/2015

CUMHURİYET BAYRAMIMIZ KUTLU OLSUN

29 Ekim 2012 ve 29 Ekim 2013 günü aşağıdaki mesajı yayınlamıştık. Dünü unutmama adına mesajı değiştirmeden 2014 yılında da yayınlıyoruz.

“CUMHURİYET BAYRAMIMIZ KUTLU OLSUN.
Ulusal Bayramları resmi törenlerden, statlara sıkıştırmaktan kurtaracağını söyleyen AKP bilindiği üzere önce bayramları yasaklamış, sonra hastalık, terör vs. gerekçelerle iptal etmişti.

29 Ekim 2012 günü görüyoruz ki; sürekli halkın yaşam biçimini düzenlemeye, Ebu Suut Efendi fetvalarını uygulamaya, Emevi, Abbasi İslam anlayışını dayatmaya çalışan, emperyalist güçlerle işbirliği içindeki bir avuç zihniyet halkımızı bölmeye çalışmaktadır.

Cumhuriyet bayramını kutlamaya çalışan halkı engellemeye, yasal gerekçelerin arkasına sığınıp “Adam olmak” demek olan Cumhuriyeti Bayramını kutlamalarını yasaklamaya çalışan başta Ankara Valisi olmak üzere, diğer il Valilileri, onlara talimat veren Hükümet üyeleri istifa etmeli, görevden alınmalıdırlar”

Bir yıl gibi kısa süre içinde Başta Taksim Gezi olaylarında, devamında ODTÜ’de özellikle gençlerimiz hedef alınmış, anne babalarının tokat vurmadığı çocuklarımıza Devletin olanca gücüyle saldırılmıştır. Ethem Sarısülük, Mehmet Ayvalıtaş, Abdullah Cömert, Ali İsmail Korkmaz, Ahmet Atakan katledilmiş, yüzlerce yurttaş sakat bırakılmış, kör edilmiş, 7000’in üzerinde kişi yaralanmış, milyonlarca insanın uyarısı siyasetçe anlaşılmamıştır.

Türkçe de bulunmayan harflerin kullanılması dil devrimi ve türkçenin özellikleri dikkate alınmadan serbest bırakılmış, mezhep ve inanç farklılıkları Hükümetin asli politikası haline gelmiştir. İşbirliği yaptığmız, komşu ülke kalmamış, saygın ülke konumundan terör ve teröristlerle işbirliği yapan ülke konumuna gelinmiştir.

En büyük bayram elbette Cumhuriyet Bayramıdır. Hepinize kutlu olsun.
CHP TABAN HAREKETİ

09/05/2015

CHP 45 SEÇİM ÇEVRESİNDE ÖN SEÇİM YAPACAK

Seçim çevrelerinde hangi usulle milletvekili adaylarının belirleneceği 15/02/2015 günü yapılan CHP Parti Meclisi toplantısında kararlaştırıldı. Alınan kararları Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Haluk Koç PM toplantısı sonrası açıkladı.
Yapılan açıklamada; Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu’nun isteği doğrultusun da; İstanbul 1, 2, 3’üncü bölge, Ankara ve İzmir 1 ve 2’nci bölge, birinci sıra merkez adayları kadın olacağını ifade edilerek, Seçim Kuruluna, hangi seçim bölgesinde, hangi yöntemle aday bildirileceği konusunda, son güne kadar (14.03.2015) Merkez Yürütme Kurulu’nun (MYK) Parti Meclisinden aldığı yetkiyle çıkacak ihtiyaçlara göre ufak, tefek değişiklikler yapabileceği ayrıca belirtildi.
SEÇİM ÇEVRELERİNDE UYGULANACAK MV ADAY BELİRLEME USULLERİ:
1- ÖN SEÇİM YAPILACAK SEÇİM ÇEVRELERİ:
Afyonkarahisar, Aksaray, Amasya, Ankara 1 ve 2. Bölge, Antalya, Aydın, Balıkesir, Bartın, Bilecik, Bolu, Burdur, Bursa, Çanakkale, Çorum, Denizli, Düzce, Edirne, Erzincan, Giresun, Isparta, İstanbul 1, 2 ve 3’üncü bölge, İzmir 1 ve 2’nci bölge, Karabük, Karaman, Kırıkkale, Kırklareli, Kırşehir, Kilis, Konya, Kütahya, Manisa, Nevşehir, Niğde, Ordu, Osmaniye, Rize, Samsun, Sinop, Sivas, Uşak ve Yozgat. (29 Mart 2015 günü yapılacak).
2- ÖN SEÇİM VE MERKEZ ADAYI BELİRLEMENİN BİRLİKTE YAPILACAĞI SEÇİM ÇEVRELERİ:
Ankara birinci bölgede 1, 3, 5 ve 7’nci, ikinci bölgede ise 1 ve 3’üncü , Antalya’da 3’üncü, Aydın, Tekirdağ ve Trabzon 1’nci, İstanbul birinci bölgede 1, 3, 5, 7 ve 9’uncu, ikinci bölgede 1, 3,5 ve 7’nci, üçüncü bölgede 1, 3, 5, 7 ve 9’uncu, İzmir birinci ve ikinci bölge 1, 3, 5’inci, Adana 2 ve 5’inci, Adıyaman, Kahramanmaraş, Kayseri, Muğla ve Zonguldak 2’nci, Mersin 1 ve 4’üncü sıra adaylar parti genel merkezi tarafından belirlenecek.
3- EĞİLİM YOKLAMASI YAPILACAK MERKEZ YOKLAMASININ YAPILACAĞI SEÇİM ÇEVRELERİ:
Adana, Adıyaman, Kahramanmaraş, Kayseri, Malatya, Muğla, Mersin, Tekirdağ, Trabzon ve Zonguldak. (Seçimler genel merkezin belirleyeceği bir tarihte, 29 Mart’tan daha önce, CHP örgütlerinin denetiminde, tüm üyelerin katılımıyla eğitim yoklaması yapılacak).
4- MERKEZ YOKLAMASININ YAPILACAĞI SEÇİM ÇEVRELERİ:
Ağrı, Ardahan, Artvin, Batman, Bayburt, Bingöl, Bitlis, Çankırı, Diyarbakır, Elazığ, Erzurum, Gaziantep, Gümüşhane, Hakkari, Hatay, Iğdır, Kars, Kastamonu, Kocaeli, Mardin, Muş, Sakarya, Siirt, Şanlıurfa, Şırnak, Tokat, Tunceli, Van, Yalova ve Eskişehir
Bu durumda 45 seçim bölgesinde ön seçim, 10 ilde örgüt denetiminde eğilim yoklaması, 30 seçim bölgesinde merkez yoklaması yapılacak. Merkez yoklamasının yapılacağı 17 ilin CHP’nin yüzde 10’un altında oy aldığı bölgeler ile duyarlılığın olduğu iller olduğu yapılan açıklamada belirtildi.
Adaylık başvuruları 17-24 Şubat’ta parti genel merkezine yapılacak olup, alınan kararın CHP ve Ülkemize yarar getirmesi dileğimizdir.

Ancak ön seçim yapılan yerlerde adaylar arasındaki ekonomik güç farklılıkları ve tanınırlıkları dikkate alınarak tanıtımlarının eşit, adil ve taraf gözetmeksizin yapılmasının sağlanması CHP Genel Merkezi ve İl Yönetimlerinin görev ve sorumluluğu olduğunu anımsatmak isteriz.

15.02.2015
CHP TABAN HAREKETİ

09/05/2015

HÜKÜMET HALKI SONUNDA İSYAN ETTİRDİ

2004 Yerel seçimlerinden sonra bir grup partili CHP TABAN HAREKETİ çalışmalarını başlattık. Amacımız CHP’nin yerelde ve genelde iktidar gelmesini, kuruluş amaç ve felsefesi ne uygun yönetilmesini sağlamaktı. Ancak ne yazık ki başarılı olduğumuz söylenemez.

Hukukun üstünlüğünden, özgürlüklerin kullanılmasından yana olmayan politikalarıyla sadece yerli ve yabancı sermayenin çıkarları doğrultusunda çalışma yapan, yakınlarının dışındakileri dikkate almayan AKP hükümeti, kişisel özgürlüklere sınır koymaya, yarattığı yandaş medya aracığıyla gerçekleri gizlemeye başlamıştır. Halkın Devlete karşı güveni azalmıştır.
Oluşturulan rant/çıkar ekonomi düzeni yanında eğitim, sağlık, güvenlik, adalet başta olmak üzere her türlü hukuksuzluk, yolsuzluk olağan yaşam haline gelmiş, hükümet tarafından gerek iç politika, gerekse dış politikada yapılan çelişkili açıklama ve uygulamalar güven ortamını da ortadan kaldırmıştır.

27 Mayıs 2013 günü Taksim Gezi Parkında gösteriler başlamış, 29 Mayıs 2013 günü geçiş ücretinin 3 dolar olduğu bugünden açıklanan ismi, Cumhurbaşkanı tarafından konulan 3. Köprünün temel atıldığı gün yoğun baskılara maruz kalınmıştır. Uluderede vatandaşların uçakla vurulmasına rağmen hala suçluların korunması, Reyhanlı’daki saldırılar, sınır güvenliğinin ortadan kalkması, sözde barış süreci, dış politikadaki ABD yanlısı tutumlar ve ülke insanının sorunlarının çığ gibi büyümesi kabul edilemez hale gelmiştir.
CNN haberlerinde belirtildiği gibi BM tarafından kesin yasaklanan ABD tarafından Vietnam savaşında kullanılan ve yüzbinlerce insanın ölümüne, sakat kalmasına neden olan turuncu gaz (portakal gazı T.C. 1 Haziran 2013 günü halka karşı biber gazının yanında kullanılmıştır.

Çiçeğe bile basmayan, kaçış anında bile birbirlerine çarptığında özür dileyen insanlar sorumsuz yetkililer tarafından marjinal grup olarak değerlendirilmiştir.

Hiçbir siyasi partinin veya sivil toplum örgütünün organize etmediği kendiliğinden oluşan halk hareketini, sivil karşı duruşu muhalefet ve iktidar ve yetkililerin anlamadığını üzülerek görmekteyiz.

Tüm dünya TV’lerinde, basın yayın organlarında verilen haberler Türk medyasında görmezden gelinmektedir.
Öncelikle İçişleri Bakanı, İstanbul Valisi, Emniyet Müdürü istifa etmeli yada görevden alınmalıdırlar. Halkına karşı işkenceye varan uygulamalarıyla zor kullanan, kanunsuz emirleri yerine getiren emniyet mensupları cezalandırılmalı, halk üzerinde baskı unsuru olarak kullanılmaktan vazgeçilmelidir.

Sayın genel başkan Kılıçdaroğlu’nun 1 Haziran 2013 günü Kadıköyde yapılması planlanan mitingi iptal etmesini gönülden destekliyor, kendisinin de bizzat gördüğü üzere isyan eden eylemcilerin yaş kortalamsının 18-30 olduğundan hareketle CHP örgütünün yenilenmesini, siyaset simsarlarının CHP’den temizlenmesini, halk için halkla beraber halka inilmesini istiyoruz.

Diyoruz ki; yeni CHP, yeniden CHP, yenilenen CHP sonrası yerelde ve genelde iktidar.
02.06.2013 CHP TABAN HAREKETİ

WordPress gururla sunar | Tema: Spicethemes tarafından geliştirilen Spiko