09/05/2015

CHP MECLİSTEN ÇEKİLMELİDİR.

CHP’nin yerel yönetim adaylarını belirlerken izlediği yöntemin sağlıklı ve doğru olmadığını ifade ettik. Adayları belirleyen yetkili komisyonun kimlerden oluştuğunu öğrenemedik. Seçimlerde aday belirlemede hangi kriterlerin esas alındığını anlamış değiliz. İstemlerimizi, yanlışlıkları, ilkesizlikleri laşabildiğimiz CHP yetkililerine iletmeye çalıştık. Duymadılar, duymak istemediler, ya da işlerine gelmediği için duymazlıktan geldiler.

Bilindiği üzere seçme ve seçilme hakkı temel insan haklarındandır. CHP parti meclisi seçme yetkilerinin tamamını MYK’ya devretmiş, kamuoyunda ayıp olmasın diye bir gecelik kararla adayları onaylamıştır. Öncelikle MYK ve PM üyelerinin CHP’nin tarihsel birikimi göz ardı ederek ilke ve hedeflerden uzaklaştığını , müteahhit ağırlıklı Belediye Başkan adaylarını neden seçtiklerini halka anlatmalıdırlar.

AKP yeşil devrimin alt yapısını tamamen oluşturmuş, toplumun duyarlı olabileceği veya öyle sandığımız yolsuzluk/hırsızlıklar konusunda da Cemaat-AKP yapay çatışmasını yaratarak hukuku işlemez hale getirmiştir. Sözüm ona İslam karşıtı! düzenin yıkılması için her şeyin geçerli olduğu konusunda koşullandırılan halk % 71-80 arasında “evet Türkiye’de yolsuzluk yapılıyor” derken; yolsuzluklardan sorumlu iktidarı desteklemeye devam etmesi de insanımızın yüz karası değil, CHP’nin yüz ayıbıdır. Adayların kişiliklerine, kimliklerine bir şey söylemiyoruz. Onlar işlerini yapmışlar, her nasılsa aday olmuşlardır. Esas sorun “Kadıköy’ü Kadıköylü biri yönetecek” diyen parti yetkilileri, diğer ilçelerde neden aynı duyarlılığı göstermedi veya bu o kadarda önemli mi? AKP ne kadar yalan söylüyorsa, ne kadar yolsuzluğa karışmışsa CHP’de karar alıcılar da o kadar yalan söylüyor, en azından çelişkili açıklamalarla söylem birliği yapamıyor, bir o kadar da yolsuzluk konusunda güven vermiyor. % 71-80 oranında yolsuzluk var deyip, AKP’ye oy vereceğini söyleyenler AKP’yi sevdiklerinden oy vermiyorlar. Başka gidecekleri yer olmadığından AKP’ye oy veriyorlar. Bu kadar açık tabloyu bile göremiyorlarsa; CHP’yi yönetenler ya gerçekten CHP ve ülkeye ihanet ediyorlar yada kişisel çıkarları için en hafif deyimiyle insanımızı kullanıyorlar ve apılanların tamamı siyasal oyun.

Mecliste yapılan son HSYK düzenlemesi şüpheniz olmasın aynen onaylanacak ve yürürlüğe girecektir. Yapılan doğrudan; olmayan hukuk düzenine karşı darbedir. CHP; AKP’nin meclisteki varlığını ve yapılan sessiz darbeyi meşrulaştıramaz. Genel seçim ve yerel seçimlerin doğru zeminde yapılabilmesi için ülke iç savaşa götürülmeden CHP meclisten çekilmelidir. 16.02.2014

09/05/2015

Kılıçdaroğlu Yazılı Açıklama Yaptı

“Bu çağrıyı; şu anda Taksim Gezi Parkı’na yapılan haksız ve hukuksuz operasyona dâhil olan ve bu müdahalenin parçası haline gelen başta kamu görevlileri olmak üzere herkese yapıyorum.
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, bir türlü dizginleyemediği kişisel hırsı ve diktatör zihniyeti yüzünden Türkiye’nin canına kastetmektedir.

Bu milleti kendi çıkarları için iç savaşa bile sürüklemekten çekinmeyeceği anlaşılan bir başbakanın, kanunsuz emirlerini uygulamak uluslararası normlara göre suçtur.

Yapılan uygulamalar, insanlık dışı ve sistematik işkencenin sokağa yansımasıdır.

Burada işlenen fiiller, sadece bir demokrasi suçu değil, aynı zamanda bir insanlık suçudur. Bu suçu işleyenleri ne halk, ne tarih, ne de insanlığın toplumsal vicdanı affetmeyecektir.

Sağduyunun zerresini barındırmayan, bu milleti kendi çıkarları için ateşe atmaktan, ülkeyi yakmaktan çekinmeyen bir Başbakan’ın, kanunsuz emirlerine uymak suç işlemek demektir. Tayyip Erdoğan’ın suç ortağı olmak demektir.

Bu kanunsuzluklara ortak olanlar gün gelir mutlaka yargı önüne çıkarılırlar, mutlaka hesap verirler.

Ve yurttaşlarıma sesleniyorum.
Bu direnişte en önemli gücünüz, haklılığınız ve barışseverliğinizdir.
Haklısınız, güçlüsünüz.
Çok iyi bilmelisiniz ki;
Dünyanın ortak insanlık vicdanı sizinle gurur duyuyor.”

blog-image

Genel Başkan Kılıçdaroğlu’ndan Türkiye’ye 41 Söz

1- Hak ve özgürlükleri genişleten ve güvence altına alan bir Anayasa hayata geçirilecektir.
2- Askeri Yüksek İdare Mahkemesi kaldırılacaktır.
3- DGM’lerin yerine getirilen özel yetkili mahkemeler kaldırılacaktır.
4- Türk Dil Kurumu ile Türk Tarih Kumu, Atatürk’ün vasiyetine uygun olarak eski konumuna getirilecektir.
5- Medya özgür ve bağımsız olacaktır.
6- Özel yaşamın gizliliği sağlanacak, telefon dinleyenlerden, korku imparatorluğu yaratanlardan hesap sorulacaktır.
7- Faili meçhul cinayetler aydınlatılarak, devletin içindeki çeteler ortaya çıkarılacaktır
8- YÖK kaldırılacaktır.
9- Üniversiteler bilimsel, yönetsel ve mali özerkliğe kavuşturulacaktır.
10- Üniversite yönetimlerinde gençlere söz hakkı verilecek ve karar sürecine katılmaları sağlanacaktır.
11- Üniversite öğrencilerinin yurt sorunu en geç iki yıl içinde tümüyle çözülecektir
12- Harçlar kaldırılacaktır.
13- Aile sigortası getirilerek sosyal devlet güçlendirilecek, yoksulluk tarihe gömülecektir
14- İşsizlik sigortası fonu, amacına yönelik olarak kullanılacaktır 15- Kamuda taşeron işçilik kaldırılarak, taşeron işçiler ILO normlarına göre kadrolu çalıştırılacaktır.
16- Kamuda 4/B ve 4/C uygulamalarına son verilecektir.
17- Emeklilere milli gelir artışından pay verilecektir.
18- Emeklilerin beklediği intibak yasası çıkarılarak, emekliler arasındaki eşitsizlik giderilecektir.
19- Tarım ve çiftçi desteklenecek, mazotta ÖTV kaldırılarak, mazot fiyatı yarıya indirilecektir.
20- Kadın ve gençlerimizin siyasette temsili artırılacaktır.
21- Temsilde adalet ilkesini yok eden yüzde 10 seçim barajı kaldırılacaktır.
22- Seçim yasaları değiştirilerek, liderlerin değil, milletin kendi milletvekilini seçebilmesi sağlanacaktır.
23- Siyasi Partiler Yasası demokratikleştirilecek, lider sultasına son verilecektir.
24- Milletvekili dokunulmazlıkları, kürsü dokunulmazlığı ile sınırlandırılacaktır.
25- Siyasi Ahlak Yasası çıkarılacaktır.
26- Seçimle gelen milletvekilleri ve yöneticilerin mal bildirimleri internet ortamında kamuoyunun bilgisine sunulacaktır.
27- Siyasetin finansmanı şeffaf hale getirilecektir.
28- Parlamentoda, başkanlığını muhalefetin yapacağı, Kesin Hesap Komisyonu kurulacaktır.
29- Kamu İhale Yasası AB standartlarında yeniden düzenlenecektir.
30- GAP Projesi bir an önce tamamlanacak, GAP’a ayrılmış kaynaklar amaçları dışında kullanılmayacaktır.
31- Güney Doğu’daki mayınlı araziler mayınlardan arındırılarak, topraksız köylülere verilecektir.
32- Doğu ve Güneydoğu’da seçilmiş yatırımlara, sıfır faizli ve uzun vadeli kredi verilecektir.
33- Doğu ve Güneydoğu’da işsizlik ve aş sorunu doğrudan yapılacak devlet yatırımları ile çözümlenecektir.
34- Yenilenebilir enerji kaynaklarına öncelik verilerek, Türkiye enerjide dışa bağımlı bir ülke konumdan çıkarılacaktır.
35- Çevre talanına ‘dur’ denilecektir.
36- Rant yasaları değil, kent yasaları çıkarılacaktır.
37- 2/B arazilerinin mülkiyet sorunu çözülecek, kullandıkları araziler orman köylüsüne bedelsiz verilecektir.
38- Üreticinin baş tacı olduğu bir ekonomik düzen kurulacaktır.
39- Ekonomi sıcak paraya değil, ‘çalışana, üretene alın terine’ teslim edilecektir.
40- Bilim ve teknolojiye dayalı, yüksek katma değerli bir ekonomik kalkınma hedeflenecektir.
41- Türkiye 2023 yılında bölgesinde lider, dünyada oyun kurucu konuma taşınacaktır.

09/05/2015

Her Zaman Sorulacak Sorular.

YANITI VERİLEMEYEN SORULAR
Hürriyet Gazetesi Yazarı sayın Mehmet A. Yılmaz’ın her pazartesi günü sorulan soruların TBMM’sinde sayın Milletvekilleri aracığıyla muhataplarına sorulmasını, gerekirse her salı günü grup toplantısında tekrar edilmesini, her toplantının başlangıcında başlıklarının okunmasını talep ediyoruz.

1– KPSS çetesi ne oldu? KPSS sorularını çalıp dağıtan suç örgütü Başbakan’ın “Tez bulun, dosyayı da önce bana getirin” talimatına rağmen hâlâ yakalanabilmiş değil. Öyle bir suç örgütü ki MİT’ten, Emniyet’ten güçlü, Başbakan’ın emirleri bile onlara işlemiyor! Bu da yetmiyormuş gibi son sınavda da bir dershanenin test sınavının soruları, sınavda soruldu. Acaba o suç örgütü yöntem mi değiştirdi? “Test sınavlarını” belli bir çevreye dağıtıp sonra gerçek sınavda o soruları sordurtmak, sanırım soruları çalıp yanıtlarını dağıtmaktan daha kolay!

2– Bülent Arınç’a suikast meselesi ne oldu? O tarihte TBMM Başkanı olan Bülent Arınç’a suikast yapacak diye bir otomobildeki subaylar yakalandılar, krokileri yutmaya çalıştıkları bile iddia edildi ama o günden beri ne açılan bir dava var, ne de suikast iddiasının arkasında ne olduğunu öğrenebildik. Bu gündemi değiştirmek, bazı gelişmeleri tetiklemek için uydurulmuş bir palavra mıydı, yoksa?

3– Suudi Arabistan Kralı’nın verdiği hediyeler neden beyan edilmedi? Kanunlarımıza göre yabancı devlet adamlarının kamu görevlilerine, devlet yöneticilerine ve eşlerine verdikleri armağanların beyan edilmesi ve süresi içinde hazineye devredilmesi gerekiyor. Suudi Arabistan Kralı, gittiği ülkelerde devlet yöneticilerinin eşlerine pahalı mücevherler armağan etmesiyle meşhur. Türkiye’ye geldiğinde kimlere, neler hediye etti? Bunlar beyan edilmedi çünkü eğer beyan edilmiş olsaydı en azından bu beyanların bir fotokopisini açıklamanın ekine koyar, yollarlardı. Hediyeler neden beyan edilmedi ve şimdi hangi kasada saklanıyorlar?

blog-image

CHP Çöp Üretmez

Sayın Basın Mensupları,
Sayın Yurttaşlar,

Sayın Türkiye Cumhuriyeti Başbakanı RTE Hemşin İlçesinde bulunan yol kenarındaki çöpleri gördüğünde basın yayın kuruluşlarına yansıdığı kadarıyla “Göreve geldiğim zaman İstanbul’un tamamı çöpler altındaydı. Çünkü o zaman CHP zihniyeti işbaşındaydı İstanbul’da. BU ZİHNİYET ANCAK ÇÖP ÜRETİR” açıklamasında bulunmuştur.

1989 yerel seçimlerini tekrar hatırladığımızda görüyoruz ki Ana artellerde Büyükşehir Belediyesi ve diğer ilçelerde İlçe Belediyeleri temizlik işini yürütmekteydi. Hatırlanacağı üzere o zamanki ücretleriyle yaklaşık 1.000.000.000.- TL (bügünkü değeriyle 3.500,00 YTL) ücret almaktaydılar. Ücret artışını yeterli bulmayan sendika ağaları yaz gününde işçilerin en demokratik GREV haklarını belki de kötü niyetli olarak devreye soktular. O zamanın Uzanlara ait tek televizyonu Partinin kendisinin ortaya çıkardığı İSKİ SKANDALI ile ilgili uzaya roket fırlatır gibi geri sayımla SON TANGO yayınları yaptı. RTE ise Büyükşehir Belediye Başkanı oldu. İlk işlerinden birisi temizlik işlerini bildik yöntemlerle özel sektörü devretti. İşçiler kapı önüne konuldu. Devam eden süreç içerisinde artık İstanbul’daki temizlik işçileri ASGARİ ÜCRETLE ÇALIŞAN emekli işçi ve memurlardan oluşur hale geldi.

İstanbul’a emeği geçen bütün Büyükşehir Belediye başkanlarına teşekkür etmek gerekir. Son 20 yıllık dönemde kimler temel eser olarak ne yaptı? Sayın Dalan Tarlabaşı bulvarını açtı. Sahil yolunu yaptı, Haliç’i temizlemeye başladı. Deniz otobüsü sistemini başlattı. İstanbul’u çöp içerisinde bıraktığı iddia edilen Sayın Sözen Başkan ne yaptı? Gazlı Çeşmeyi kaldırdı, Metro çalışmalarını, doğal gaza geçişi başlattı, bugün içtiğimiz suların barajlarını yaptı, yer altı su borularının % 70’ini yeniledi. Topkapıyı kaldırdı. Bayrampaşa otogarını yaptı. Emeğin hakkını korumaya çalıştı. Bugünkü Başbakan ne yaptı. Bol bol afişli reklam yaptı. 1.000.000 ağaç diye halkı yanılttı, (kim saydı bilmiyoruz, ayrıca diktiği ağaç değil; 20-25 santimlik fidelerdi) Sözen zamanında projesi hazırlanmış, kaynağı bulunmuş, yapımına başlamış metronun açılışını yaptı, Sarıgazi’de, Ümraniye’de gece konduların yapımını başlattı. 50 metre karşısındaki camiye gitme yerine Devlet dairesinde mescit açtı, ilk günü Cem evini yıktı. AKBİL’İ ortaya çıkartı. Hakkını yemeyelim birkaç tanede kavşak yaptı.

Sayın Başbakan CHP zihniyetinin çöp ürettiğini söylerken; Umarım Cumhuriyeti kuran zihniyete dil uzatmamıştır. Çünkü 70 milyonluk ülkede Kurtuluş savaşını yapanlara, vatan topraklarının sınırlarını kanlarıyla çizenlere, Cumhuriyeti kuranlara dil uzatmak hiç kimsenin HAKKI VE HADDİ DEĞİLDİR. HER KİM OLURSA OLSUN HERKES AHLAKLICA DÜŞÜNÜP NAMUSLUCA KARAR VERMELİDİR. ANADOLU İNSANI ANADOLU KÜLTÜRÜYLE YOĞRULMUŞ OLUP AHLAKI OKULDA DEĞİL AİLESİNDEN ÖĞRENMİŞTİR.

SAYGILARIMIZLA,
CHP TABAN HAREKETİ
21/09/2005-İstanbul

WordPress gururla sunar | Tema: Spicethemes tarafından geliştirilen Spiko