29 MART 2009 YEREL SEÇİMLERİ
29 Mart 2009 Yerel seçimleri elbette ki çok önemli. Ama geçmiş seçimlerden daha fazla önemli değil. 29 Mart 2009 Pazar günü parti egemenlerince belirlenen yerel yöneticilerimizi! seçmek amacıyla oy kullanacağız. Hepimizin bildiği gibi seçim yasasından da kaynaklanan antidemokratik hükümleri kullanarak siyasi partiler kendi parti üyelerini bile yok sayarak MK, MYK Genel Başkan vs. aracılığı ile adayları belirlediler. En iyisini halk bilir diyen siyasi parti egemenleri, aday belirlemede neden partilerine güvenmediler de kendileri aday belirlediler? sorusunun tek yanıtı bir iki dolgu ve vitrin malzemesi ile zorunlulukların dışında rantın paylaşımıdır.
Basın yayın kuruluşlarında açıkça sergilendiği gibi e AKP, CHP yöneticileri kendi iktidarlarını koruma çabası içine girmişlerdir. Yerel seçimler genel seçim havasına sokularak halkımız bölünmek veya kandırılmak suretiyl propaganda faaliyetleri sürdürülmüştür. Eğitim, sağlık, güvenlik, adalet, konut, işsizlik, yolsuzluk, yoksulluk, yerel sorunların çözümü konusunda en ufak açılımları bulunmayan, ilkesiz, duyarsız, umarsız delege ağalığı sistemi ile beslenen siyasi rant birliktelikleri yurttaşların sorunlarını görmemezlikten gelmektedirler.
Yerel seçimlerin belki de en önemli özelliği seçmenin siyasi partilere mesaj verebileceği şekilde farklı oy kullanabilmesidir. İl idaresi Yasasında ismi bulunmayan, şehirlerde ne işe yaradığı tartışılması gereken Muhtar seçimlerinin dışında;
a) Turuncu renkli olanlar : İl genel meclisi üyeleri,
b) Mavi renkli olanlar : Belediye başkanlığı,
c) Sarı renkli olanlar : Belediye meclisi üyeleri,
ç) Beyaz renkli olanlar : Büyükşehir belediye başkanlığı,
olmak üzere dört ayrı oy pusulasını mühürleyeceğiz. Halkı ve örgütlerini yok sayan siyasi parti yönetim kadrolarına ders vermenin en iyi yöntemi “İl Genel Meclisi” oy pusulasında oy vermemektir. Eğer AKP, CHP, MHP, DTP 2007 seçimlerinden daha fazla oy alırlarsa Belediye Başkanlığını alıp almadıklarına bakmaksızın kendilerini başarılı sayacaklardır. Kesinlikle Mecliste dokunulmazlıkları kaldırmayan, halkın sorunlarına çözüm bulmayan, işsizliği, yoksulluğu, yolsuzluğu önlemeyen AKP, CHP, MHP, DTP’ye İl Genel Meclisinde oy vermemek gerekir.
Belediye Başkanı ve Belediye Meclisi üyelerinin ayrı partilerden olmasının da hiç bir sakıncası bulunmamaktadır. Hatta rant sisteminin çökertilmesinde en iyi sonucu alacak yöntem olarak karşımıza çıkacaktır. Burada da halkımızdan hangi partinin adayı daha dürüst, ahlaklı ve sorunları çözebilecek yönetim becerisine sahipse ona oy verilmesini öneriyoruz.
Her şeye rağmen ülkemizin demokratikleşmesi, gelişmesi, çağdaşlaşması, hırsızlık, yoksulluk, yolsuzluğun son bulması için için ahlak, dürüstlük, edep simgesi sayın İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Kemal Kılıçdaroğlu’na hangi partiden olursanız olusunuz oy verin diyoruz. Diğer illerin tamamında AKP ve etnik köken üzerinden siyaset yapan DTP’nin dışında hangi parti adayı öne çıkarsa O partinin adayını destekleyiniz” diyoruz.
İstanbul’da Sayın Kılıçdaroğlu’nun kazanması siyasette devrim niteliği taşıyacaktır. Hiç şüpheniz olmasın Kılıçdaroğlu’nun İstanbul’da kazanması, AKP ve CHP yönetim kadrolarının durumlarını gözden geçirmeyi ve siyasetin yeniden yapılanmasını sağlayacak zemini hazırlayacaktır. Sayın DP, DSP, HYP, İP,MHP, ÖDP, SP ve diğer aşırı sağın solundaki partililerin tamamının İstanbul’da AKP’ye karşı Kılıçdaroğlu adında birleşmesini önemsiyor ve öneriyoruz. .
Saygılarımızla,