Sayın CHP Genel Başkanı,
Sayın CHP Parti Meclisi Üyeleri,
Sayın İlgililer,
Aylardır yerel seçimlerde aday olacaklar olarak partinin almış olduğu karar gereği parti yönetimine belediye meclis üyesi aday adayı, belediye başkanı aday adayı olmak için başvurularını yaptılar.
YSK seçim sürecini resmi olarak başlatmadığından adaylık başvurularında pazarlık yapanlar, dış destekle baskı kurmaya çalışanlar, kamu görevinde bulunanlar henüz başvurularını yapmadılar.
CHP tamda yol ayırdın da. Ya yerel seçimlerde başarılı olacak, ya da dağılma ve çözülme süreci ne girecek. Hiç kimse kendisini ve partiyi kandırmasın. Eğri oturup, doğru konuşma zamanı geldi geçiyor.
Şimdiye kadar kim aday olursa olsun kazanılabilecek yerler valiz/çanta demokrasisi yöntemi ile birilerine çıkar kapısı haline getirildiği yaygın kanı. Sanılanın aksine İstanbul’un değer ve rant yönünden en az % 38-42’si, Ege ve Akdeniz sahilleri nin çoğu CHP’li belediye başkanlarınca yönetiliyor. Bir ikisinin dışında katılımcı demokrasiyi uygulayan, şeffaf yönetimi sergileyen, yaptıklarını, yapacaklarını halkla paylaşan, gelir ve giderlerini, bütçesini yayınlayan, imar planlarını ve değişikliklerini ada/parsel yutturmacası yerine adres olarak açıklayan, haritalarda gösteren, sosyal belediyecilik alt yapısını, veritabanını oluşturan çocuk, genç, yaşlı, zeki, engelli vs. için aldatmaca ötesinde ciddi toplumsal projeler üreten, salon ve su sporlarını öncelikli destekleyen, tesisler kuran, kurulu tesisleri çalıştıran belediye var mı? Hemen söyleyelim yok, yok, yok… Hepsi AKP ve diğer partiler gibi.
Partinin yerel yönetimler politikası nedir? Belediye başkanlıklarını kazandığında Parti hangi ilkeleri, siyaset anlayışını egemen kılacak? Ekonomik, sosyal, kültürel, eğitim, çevre, sağlık hangi konularda öncelikle politikaları uygulayacak? Aday belirlemede Partinin aradıkları koşullar nelerdir? İlk akla gelen sorular ve sorunlar. Kişileri kurtarıcı gibi göstermek, siyaseti kişiselleştirmek CHP için yapılabilecek en büyük kötülük.
Milletvekili olmuş kişilerin zorunluluk dışında milletvekilliğini bırakıp, belediye başkanlığını istemeleri partiye hizmet değil, kişiye hizmet anlayışıdır ki bundan vazgeçilmelidir. CHP’de en az milletvekilleri kadar belediye başkanlığı yapabilecek değerler vardır? Parti görevlerini sıçrama, orun elde etme yeri olarak görmek yanlıştır.
Sayın Genel Başkan,
Sayın Parti Meclisi Üyeleri,
CHP’nin tarihten gelen birikimleri, ilkeleri vardır. Partinin en üst organı kurultay olup, tüzük hükümleri Anayasasıdır. Tüzükte yeri olmayan anket, kamuoyu araştırması gibi aldatmacaları lütfen dikkate almayınız. Aday belirlemede tüzük hükümleri açık, tüzük hükümlerini uygularken de önceliğiniz önseçim olsun.
AKP’nin hayal ve günübirlik politikaları yerine CHP gerçekleri yalın şekilde ortaya koyarak, halkla birlikte her şeyi başarabilir. Bizim denizlerimizde şimdi, herkese ve her şeye yeşillenen, tehdit eden, buyruk veren, hapseden, kör eden, öldüren, gizleyen, ben merkezli politikalarıyla yaşamı sadece rant düzeni üzerine kuran, yandaşı kayıran, ucube görünümlü forslarıyla, kaptanı-derya komutasında yelkenleri yağcı ve yalakalarınca şişirilmiş gemiler seyretmekte. Batışlarını hazırlamak, hızlandırmak, elbirliği ve emek istemekte.
Umutla zehirlenen zihinlerimiz, garip guraba edebiyatıyla aldatılan zavallı halkımızın kurtuluşu elbette CHP’dir. CHP’nin tarihten gelen görevi ve hedefidir. Günümüz politikalarının güncellenmesi için PROGRAM KURULTAYI düzenlenmeli, at gözlüklerimizi çıkartarak, halkın çığlıklarına kulak kabartan, kırmadan, dökmeden, burun kıvırmadan, bilinçle yana yana durabildiğimiz, bilim ve aklı rehber edindiğimiz zaman elbette yerelde ve genelde iktidar olabiliriz. 20/10/2013
Selam ve saygılarımızla,
CHP TABAN HAREKETİ