CHP’DE YEREL SEÇİM YENİLGİSİNİN SORUMLULARI!

30 Mart 2014 günü yapılan seçimlerde CHP bizce tartışmasız başarılı olamamıştır. Oyumuz arttı başarılıyız diyebilenlerin ve kendisini akıllı sananların halkla alay ettiklerinin ayırdın da olduklarını sanmıyoruz. Seçim sürecinde ve öncesinde gördüğümüz, bildiğimiz, duyduğumuz gerçekleri ve istemlerimizi ulaşabildiğimiz kadarıyla parti yöneticilerine ve karar verenlere bildirdik. İstemlerimiz, görüşlerimiz, önerilerimiz dikkate alınmadı. Partinin kurumsal kimliğinin üzerine çıkarak kişisel orun peşinde koşanlar, siyaseti geçim kaynağı haline getirmişlerdir. Bunlar dün de oluyordu bugün de. Statükoyu savunanlar, siyaseti meslek edinmişler, iktidarla imar işbirliği halindeki rantçılar, çıkarcılar ne yazık ki en küçük belde örgütünden, genel merkeze kadar egemenliklerini her alanda sürdürüyorlar. 2000 yıllarının siyaset aktörleri, banka hortumcularının, yetmez ama evetçilerin perde arkasından CHP adaylık sürecinde söz sahibi olması da ayrı bir tartışma konusu.
Sorumluluğun tamamını seçim sürecinde nerdeyse Genel Merkezden içeri bile girmeyen, günde 3-4 miting yaparak her yere gitmeye çalışan Sayın Genel Başkana yüklemek insafsızlıktan öte, küçük olsun bizim olsun anlayışının kara propagandasıdır.
Seçim sürecinde hepimiz gördük. İlçe ve il başkan ve yöneticileri örgütü çalışır halde tutma yerine, günde 2-3 kere kahvaltı yaparak başkan adaylarının peşinde dolaştılar. Belediye Meclis adaylarından 500 TL alarak parti okulu adı altında belediyecilik eğitimi verenler; topladıkları paraları sandık görevlilerinin eğitimine, sandık güvenliğine harcayamazlar mıydı?
Hukuka saygısı olmayan, demokrasiyi özümsememiş, bırakın insan hak ve özgürlüklerini, kendi parti üyelerinin bile hak ve özgürlüklerini savunamayanlar, korumayanlar ne yazık ki Partide söz sahibi olmaya devam ediyorlar. Seçim kazanılan yerlerde sanılmasın ki CHP çok iyi çalıştı. Mükemmel adaylar, nitelikli belediye meclis üyeleri gösterildi de o yüzden oylar arttı. Buralarda zaten CHP vardı ve çoğu insan tehlikenin farkında olduğu için, gidecek yerleri olmadığından CHP’yi tercih etti.
Yıllardır aynı müzik, aynı seçim propaganda yöntemlerinin kullanılmasının yanlışlığının görülmemesi üzücüdür. Bu durum halkın istemleriyle, sorunlarıyla uzak yönetim anlayışının kanıtıdır.
İvedi şekilde küçük kurultay toplanmalı, seçim sonuçları kurultayda masaya yatırılarak tartışılmalıdır. Yerel yönetimlerde ortak ilke ve çalışma yöntemleri belirlenerek; her üç ayda bir çalışma raporları partiye gönderilmeli ve gerekli değerlendirmeler yapılmalıdır. TBMM grup başkanlığı düzeyinde yerel yönetimler grup başkanlığı oluşturulmalıdır.
Bir sonraki seçimlerde başarılı olabilmek içinde bugünden çalışmaya başlanmalıdır. En kısa sürede parti üye yapısı güncellenmeli, iletişim, meslek ve eğitim belgeleriyle birlikte partiye başvuruda bulunanların üyelikleri yenilenmelidir.
Partinin tabandan tavana yeniden yapılanması, politikalarının bilgi iletişim çağının gereklerine uygun olarak yeniden belirlenebilmesi için kesinlikle seçim yenilgisinin yaşandığı yerlerdeki il ve ilçe yöneticileri ile başta adayları belirleyenler, MYK ve PM üyelerinin tamamı istifa etmelidir. Çağdaş, katılımcı demokrasilerde onursuzca görevden alma yerine onurluca tavır sergileyerek istifa edilmesinin etik davranış olacağını anımsatıyoruz.
Saygılarımızla, 05.04.2014
CHP TABAN HAREKETİ