CHP YÖNETİCİLERİNDEN KAMU OYU ARACILIĞIYLA İSTEKLERİMİZ

Sayın Cumhuriyet Halk Partisi
Genel Başkanı,
Parti Meclisi Üyeleri,
Milletvekilleri,
Diğer her kademedeki yöneticiler,

05.05.2017 tarihinde Parti üst yönetimine e-posta ile göndermiş olduğumuz yazıda bugün yaşananların olacağını kendilerine bildirmiş, CHP’nin yerelde ve genelde iktidar olması için istek ve uyarılarda bulunmuştuk. Yazıda da bahsettiğimiz gibi ne yazık ki 2004 yılından bu güne kadar uyarılarımızın, isteklerimizin hiç birisi yerinde, zamanında doğru olarak uygulanmamış, duyulmamış, duymazlıktan gelinmiştir.

Özellikle Büyükşehirlerdeki mahalle delege seçimlerinde bir kez daha gördük ki; CHP’de siyaset baronları işgal ettikleri köşeleri her ne pahasına olursa olsun bırakmak istemiyorlar. Etnik köken, mezhep, hemşehricilik, akrabalık, çıkar işbirlikçileri egemen konumda olup, özgür bireylerin, partililerin kendini ifade etmesine bile izin verilmemektedir. Parti meclisi, kurultay üyeleri, il ve ilçelerde seçim basamağının ilki ve üst yönetim birimlerinin kaynağı olan mahalle delegesi seçimlerinde hukuk, adalet bir yana insafa, vicdana yakışmayan kavgaları, çekişmeleri duymak bizleri rahatsız etmiştir. Blok liste yöntemiyle adını bile bilmedikleri kişilerin bulunduğu listelere oy verenlerin de kararlarını namuslarına havale etmek gerekir.  Sosyal medyadan  paylaşılan yazılar da gerçek olması nedeniyle üzüntü ve kaygı vericidir.  CHP’nin her kademesindeki yönetici ve delegelerinin büyük çoğunluğu CHP’nin tarihini, tüzük, yönetmelik hükümlerini, kurultay kararlarını, parti belgelerini bilmemektedir. CHP dış politikada sınıfta kalmıştır. Tam bağımsızlığı, barışı, toprak bütünlüğünü, ülkeler arasındaki karşılıklı çıkarın esas olduğu temel noktalarından bile uzakta kişisel görüşler açıklanmaktadır. “Yurtta barış, dünyada barış” denilememesini ibretle izliyoruz.  CHP’de hukukun üstünlüğünü, barışı, adaleti, bilimi özde savunan birkaç kişi kalmıştır. CHP yöneticileri; halkın eğitim, sağlık, işsizlik, yoksulluk, yolsuzluk, güvenlik, adalet, gelecek, iş güvencesi, tarım, sanayi, ticaretteki sorunlara ilgilenmemektedir. Siyaset yöntemi AKP’yi eleştirmek üzerine kurulmuş, AKP’den hak talep eder duruma gelinmiştir. AKP’nin haksız, hukuksuz uygulamalarının iptal edileceğini, kamuyu zarara uğratılanların bu zararlardan sorumlu olduğunu,  kamunun halka verdiği zararların tazmin edileceğini veya bu içerikte hakkın savunulmasına yönelik bir tek laf söylenmemiştir.

CHP’yi yönettiğini sananlar yurttaş haklarının, çocuklarımızın geleceğinin tehdit altında olduğunun bilincinde bile değillerdir.   Sözle öz çelişmektedir.

Üyelerimiz oy kullanmasını bilmiyor, sayması zor oluyor, vakit alıyor diye çarşaf liste uygulaması yapılmaması (uygulansa bu sefer anahtar liste devreye giriyor) kaygı vericidir. Ayıptır. Blok liste ile seçim yapılan yerlerde bile açık olması gereken oy sayımının liste gözlemcileri var diye kapıların kilitlenerek yapılmasının hiç bir açıklaması yoktur. En temel insan haklarından birisi olan seçme ve seçilme hakkının gasbıdır. İnsan hakkı ihlalidir. Seçme ve seçilme hakkı; yaşam hakkı, konut dokunulmazlığı, seyahat özgürlüğü, çalışma hakkı gibi temel haklarından farklı değildir.

Bugün (01.10.2017) TBMM’si yeni yasama dönemine başladı. Yeni çalışma tüzüğü, yeni toplantı yöntemi. Her şey yeni! siyasetçiler eski. Yetkileri elinden alınmış, işlerliği kalmamış TBMM’si göstermelik kuruma dönüşmüştür. Parlamenter demokratik sistem ortadan kalmış, kuvvetler ayrılığı ilkesi yok olmuştur. Milletvekilleri, basın mensupları hapistedir. Seçimle iş başına gelen Belediye Başkanları istifa etmekte, görevden alınmakta, hapse atılmaktadır.  CHP bu hukuksuzlukların ortağı, parçası olmamalıdır. CHP’de öncelikle tüzük kurultayı toplanarak anlaşılması, uygulanması karmaşaya dönüşmüş anti demokratik tüzük hükümlerinin tamamen ortadan kaldırmalıdır. Anlaşılır, uygulanabilir, kısa ve net şekilde yeniden tüzük hükümleri hazırlanmalı, yönetmelikler hukuka uygun hale getirilerek parti programı günün koşullarına uygun yeniden hazırlanmalıdır.  Aksi halde dünkü ve bugünkü yönetim anlayış ve uygulamalarına ortak olmayacağımızı, sözde parti etkinliklerinde figüran olarak katılmayacağımızı kamu oyu önünde bir kez daha açıklıyor, 05.05.2017 tarihindeki uyarılarımızı kamuoyu önünde aynen tekrar ediyoruz.
Saygılarımızla, 01.10.2017
CHP TABAN HAREKETİ.

05/05/2017 TARİHİNDEKİ YAZIMIZ.

Sayın  Cumhuriyet Halk Partisi
Genel Başkanı,
Parti Meclisi Üyeleri,
Milletvekilleri,

Halk oylaması sonucu (+ -) 1-2 oy oranı farkının siyasette yaratacağı değişimin sancıları öngörüldüğü şekilde CHP’de başladı. Sürecin doğru ve sağlıklı yürütülmesinde tek sorumlu sizlersiniz. CHP’nin iktidar olabilmesi için gayret gösteren CHP’liler olarak dikkate alınması dileğiyle görüş ve düşüncelerimizi açıklamak istiyoruz.

Halk oylaması sırasındaki “HAYIR”  diyen bileşenler arasında  “CHP” de vardı demek daha doğru olur. Parti tüzel kişiliğinin olanaklarını kullanan, iyi-kötü örgütlü yapısıyla yurdun her yerinde bulunan CHP ile, DSP’yi, TKP’yi, Saadet Partisini, HDP’yi, Vatan Partisini, Demokrat Parti’yi, Beşiktaş’ın Çarşısını, Fenerbahçeyi, Antalya ve diğer spor kulübü taraftarlarını, Baroları, TMMOB, TTB, Haziran hareketini, ilkeli siyaset yapan, kendi partisinde muhalif duruma düşen MHP’lileri, Birlik Partilileri, AKP’lileri elbette ulusal ölçekte örgütlü yapısı bulunmayan, sosyal medyayı çok iyi kullanan gençleri, gece gündüz her yerde kendiliğinden çalışan CHP’li kadınlarımızı, gençlerimizi, partili olmayan ancak her yerde HAYIR diyebilme cesaretini gösteren bireysel mücadele eden halkımızı unutmamak gerekir.  Unutulmaması gereken diğer bir nokta; CHP adına çalıştığını ifade eden kimi Partililer ve medya kuruluşlarının Halk oylaması sonucunda CHP içinde başlatacakları parti içi iktidar mücadelesine yönelik olarak yapmış oldukları çalışmalardır. Ne yazık ki bu çalışmalar içinde mahalle delegeliği, önseçim delegeliği, kurultay delegeliği düzeyinde politika yapan yerel aktörlerin, ilçe, il yöneticilerinin elbette üst organların da olduğunu söylemek yanlış olmayacaktır.  En acı olanı da AKP oylarını konsolide eden CHP’li siyasetçilerdir. Bunların da siyaset yapış şekilleri itibariyle AKP’den farkları olduğu söylenemez.

Sayın eski Partililer; 2000’li yıllardan itibaren Dünya bilgi çağına girdi. Hepiniz kıymetli ve saygıdeğersiniz. Sizlerden kesinlikle vazgeçmeyiz. Sizler bizim tarihimizsiniz. Ama ne olur aktif siyaseti bırakın. Danışmanımız olun, anılarınızı yazın, konferanslar verin. İnanın bu yapacaklarınız şu andaki hizmetlerinizden çok daha anlamlı ve yararlı olacaktır.

Sayın yeni Partililer; Genç ve bayan diye algı yaratıldı. Sizleri seviyoruz. Ama sizler CHP’nin olduğunuz gibi geleceği değilsiniz. Önce CHP’li olmanız gerekir. CHP’yi sevmeniz, CHP’liyim demeniz yetmez. Madem ki bu noktalara bir şekilde geldiniz, hakkını vermeniz veya susmanız gerekir. Sizlere önerimiz; kararlı, tutarlı, bilgili, birikimli, meslek sahibi, şeffaf olunuz.  Ama olmazsa olmazınız Atatürk devrimlerini, CHP ‘nin umdeleri yanında, ilk hedefler beyannamesinde de ifade edilen hukukun üstünlüğünü, özgürlükleri özümsemeniz, yaşam biçimi haline getirmenizdir.  Emeği ve bağımsızlığı savunmayanın da gerçek CHP’li olamayacağını zaten biliyorsunuz.

Halk oylaması sonucunda ne yazık ki sorumluluk üstlenen bir tane yönetici ortaya çıkmadı. Günümüz çağdaş siyaset anlayışıyla bağdaşmayacak şekilde, aile içi şiddet, hak aramada, eğitimde kaba kuvvet anlayışıyla cezalandırma yönteminin kimseye fayda sağlamayacağını da belirtmek isteriz. Eğer suç varsa suçun cezasını sadece bağımsız mahkemeler vermeli. Parti, oda, birlik disiplin kurulları sadece suç duyurusu mekanizması olarak kullanılmalı. Varsa bu ilkeden sapış öncelikle bunun düzeltilmesi gerekir. Özgür partiliyi başka türlü oluşturamazsınız. Elbette Kurumsal kimliği temsil eden en yetkili organ Kurultay,  kişi de Parti Genel Başkanıdır. Genel Başkanlığın da tartışma yeri sadece kurultaydır. Hiç kimse, önceki görevi, makamı, pozisyonu ne olursa olsun Parti Genel Başkanını tartışma konusu içine çekemez.  Parti program ve belgelerinde olmayan Parti ve ülke yönetimine ilişkin kişisel görüş ve açıklamayı kamuoyu önünde yapamaz. Dilek ve isteklerini parti kurullarına iletir, ivedilikle parti kurulları görüşür, karara bağlar ve parti kararı olarak açıklanır. Elbette bunlar derinlemesine tartışılması, bilgi ve teknoloji çağına uygun yöntemlerin kullanılması, uygulanması, yeni dünya düzeninde alınması gereken pozisyonun, gerekiyorsa Parti ilke ve hedeflerinin doğrudan parti üyelerinin  ((1-3), (3-5), (5-10), (10-15)  ve 15 üzeri partililer ayrı platformlarda) kullanabileceği dijital platformlarda hızlı şekilde tartışmaya açılması, bilimsel yöntemlerde değerlendirmelerin yapılması en kısa yoldur.

Sayın Genel Başkanımız,
Sayın PM Üyeleri,
Sayın Milletvekilleri;

Bizler yabancı değiliz. Bizi dikkate almayacağınızı da biliyoruz. Ama hiç biriniz masum değilsiniz. Hiç biriniz sorumluluktan kaçamazsınız. Göreviniz, görevimiz CHP’yi yerelde ve genelde iktidar yapmaktır.

Siyasette başarı ölçüsü iktidar olmaktır. Bu ölçü  “ÖLÇÜMETRE” olarak dikkate alınırsa CHP 60 yıldır başarısız. Hiç sorumluluk bende, başarısız oldum diyen il, ilçe, MYK, PM üyesi görmedik. Herkesin gözü hemen Genel Başkan’da . Sanki genel başkan sihirbaz.

“Biz yine biliyoruz ki CHP yerelde İstanbul’da iktidardır. Rant alanlarının en az % 60’ı CHP’li belediyelerdedir ve hoyratça kullanılmaktadır. AKP + CHP işbirliğiyle şehir adeta yağmalamaktadırlar”  diyemiyoruz. Çünkü utanıyoruz.  Sizler gerçekten bir şey yapmak mı istiyorsunuz? Bırakın üst taraftaki kavgayı, öncelikle başarılı, başarısız ayırdı yapmaksızın Büyükşehirlerin tamamının il ve ilçe başkanlarını görevden alın. Üye yapısını doğrudan, kişisel başvuru yöntemiyle yenileyin, adresi belli olmayan, partiye gelip gitmeyenleri, naylon üyeleri üyelikten çıkartılmasını sağlayın. Kısaca önce örgütü yenileyin. Görevden alınacakların yerine geçici atanacaklar için standart belirleyin, görevleri sadece yeniden örgütlenme olsun.

Herkesin bildiği gerçeği de artık masaya yatırmak, çözüm yöntemlerini bulmak gerekir. CHP yönetici ve delegeleriyle üyelerinin, üyelerle CHP’ye oy verenlerin birbirinden farklı anlayış ve beklentide olduğunu elbette biliyorsunuz. Sorunun çözümü de aslında abartıldığı kadar zor değil.

CHP’nin hikayesi CHP’yi iktidar yapmaya yeter. Asırlık partinin tarihinde elbette bir sürü yanlışlar, bizim de kabul etmediğimiz uygulamalar, yanlış anlamalar var. Ama utanılacak hiç bir şey yok. Tartışmaktan biz korkmuyoruz.  05.05.2017

Selam ve saygılarımızla,
CHP TABAN HAREKETİ