CHP YÖNETİM VE YÖNETİM ANLAYIŞINI DEĞİŞTİRMELİDİR.

9 MAYIS 2015 TARİHİNDE
YAYINLAMIŞ OLDUĞU YAZIYI TEKRAR DEĞİŞTİRMEDEN YAYINLIYORUZ. 

Ülkemiz 12 yıldır kesintisiz AKP tarafından yönetiliyor. Demokrat parti ile siyasal yaşamda dini söylem ve uygulamalarla yerini alanlar, Adalet Partisi ve ANAP içinde gruplar halinde temsil edilmiş, partileşme süreciyle birlikte hep iktidarda olmuşlardır. “Laik devlet niteliğinin ve Atatürk devrimciliğinin korunması prensiplerine aykırı” davrandıkları gerekçesiyle 1971 yılında Milli Nizam Partisi kapatılmış, yerine kurulan Milli Selamet Partisi 1973 yılında CHP – MSP koalisyonuyla iktidar koltuğuna yerleşmiştir. Daha sonra da anahtar parti konumunda önemli bakanlıkları hep elinde tutar hale gelmiştir.

Zamanın Milli Nizam, Milli Selamet partilerinin kurucuları, destekçileri, öğrencileri 12 Eylül faşist darbesinin Anayasası ve siyasi partiler ve seçim yasalarını kullanarak 12 yıldır AKP adı altında tek başına ülkeyi yönetmektedirler. Anadolu kültüründen uzak, T.C. Devletini kuranlara karşı her fırsatta düşmanca söylemlerinin ötesinde, hakaret ve iftirada bulunmaktan da geri kalmayanlar; Arap-Emevi siyasal İslam anlayışını ülkede egemen kılmaya çalışmaktadırlar. Her fırsatta bir çırpıda her türlü din, inanç, mezhep, ırk, bölge temelinde insanları isim isim sayarak ayrıştırmaktan geri kalmamaktadırlar.

Bilgi iletişim çağının tüm olanaklarını sonuna kadar haksız yere kullanan, onlarca TRT kanalıyla 24 saat propaganda yapan, yazılı ve görsel basını Devletin olanaklarıyla görmez-duymaz hale getirenler ülkeyi karanlıklara sürüklediklerinin her halde farkında değiller veya uluslararası güçler karşısında çaresiz durumdalar. Aklın, bilimin, vicdanın gerekleri ne yazık ki anlaşılmaz, ulaşılmaz hale gelmiştir. İçerikten yoksun söylemler, anlamı ve anlatımı bozuk bağırıp çağırmalarla kitleleri peşlerinde sürüklemekten geri kalmamaktadırlar. Ne yazık ki ülkeyi yönetme durumunda olan iktidar hak tanımaz cahillerin organize hale gelmiş şekline dönüşmüştür. Belki oe er tehlikelisi budur. Çıkar, güç kullanma, erki ele geçirme, hak edilmeyen zenginlikleri paylaşma, vurgun, talan, yalan, rant adeta kanıksanır hale gelmiştir. Gençler umutsuz, çocuklar çaresiz, insanlar kaygılıdır. Bir avuç haksız kazançla zenginleşenlerin yalanları gerçekleri çarpıtmaktadır.

Okulların imam-hatipleşmesi, dinsel simgelerin hoşgörü, özgürlük adı altında dayatılması, çetelerin, kanlı terör örgütlerinin dokunulmazlığı, işsizlik, yolsuzluk, yoksulluk, şehir rantı, İktidarın hukuk tanımazlığı, kamu kurumlarının denetim dışı kalması, sayıştay raporlarının TBMM’sine gönderilmemesi, yolsuzluk fezlekelerinin rafa kaldırılması, serbest piyasa ekonomisi adı altında bankacılık sistemi aracılığıyla halkın soyulması daha nereye kadar gidecek?

CHP’yi yönetenler, yönetim kademesinde bulunanlar ülkenin karanlığa gidişini sadece izlemektedirler. AKP’li belediyelerin yaptıklarının aynısını CHP’li belediyeler de yapmaktadır. AKP’de ne kadar imar yolsuzluğu, çıkar ilişkisi varsa CHP’li belediyelerde de aynısını bulmak mümkündür. Söylem ve eylemleriyle CHP halk nezdinde itibarını yitirmiştir. Taşeron işçilik sistemine karşıyız diyen CHP, kendi belediyelerinde taşeron işçi çalıştırmaktadır. Ne yazık ki inşaat ruhsatı aldıktan sonra, yapıların çatılarının tekrar açıldığını, milyonlarca dolarlık rant sağlandığını görmekten üzüntü duyuyoruz. Özellikle İstanbul’da rantın en çok olduğu belediyeler CHP’nin elindedir. Bir takım bilinen parti üst düzey yöneticileri genelde iktidar yerine İstanbul’daki yerelde iktidarı yeterli görmektedirler.

Sayın Genel Başkanı seçildiğinden beri her gittiği yerde fotoğraf karelerinin içinde bulunanlar Partiyi bu hale getirenlerdir. Derhal, hemen, hiç vakit geçirmeden CHP’nin vitrini değişmelidir. İlkeli, net, anlaşılır söylemlerle halkın karşısına çıkılmalıdır. Hayatında hiç sosyalist olmayan sosyalistlerle, Atatürk devrim ve ilkelerini özümseyememiş / özümsememiş CHP’lilerle CHP iktidar olamaz.

Özgürlüklerin korunmadığı, hukukun üstünlüğünün savunulmadığı yerlerde insandan ve insanlıktan bahsedilemez. İnsan unsurunu dikkate almayan, beceriksiz, niteliksiz, çoğunun nasıl seçildiği belli olmayan yerel yöneticiler, CHP’den geçinen siyasetçiler belki hak etmediğiniz orunu sağlıyorsunuz ancak; CHP’ye, halka, ülkeye zarar veriyorsunuz. Farkında mısınız?