KAMU OYUNA SAYGIYLA DUYURULUR

2004 Yılında bir grup parti emekçisi olarak “CHP’de sorunlar nelerdir? Çözümlere Nereden Başlanmalıdır” başlıklı kitapçığı hazırlayarak Partimiz ve kamuoyunun değerlendirme ve ilgisine sunduk, 2004 yılından bu güne aralıksız www.chptabanhareketi.com internet sitesinin durağan da olsa yayın hayatını sürdürmesini sağladık.

Bugüne kadar kişisel olarak kimsenin yanında veya karşısında olmadık. Biliyoruz ki; “CHP’yi kişiler değil, kişileri CHP taşır”. CHP’nin kurumsal kimliği önceliğimiz olduğu gibi, Dünyanın en eski partileri arasında bulunan Partimizin ilkeleri / umdeleri de evrenseldir.  Yıllarca Türkiye genelinde ulusal ve yerel basın-yayın kuruluşlarına Partililer olarak görüş ve önerilerimizi ileterek “CHP TABAN HAREKETİ” Türkiye’nin her yerine Kuvayi milliye örgütlenme modeliyle kurumsal kimliği savunma, koruma adına çoban ateşleri yaktık. Siyasi literatüre “Parti Tabanı” anlayışını kazandırdık. CHP çatısı altında oluşturduğumuz TABAN HAREKETİ anlayışı diğer partilerde de“PARTİ TABANI” anlayışının kazandırmış, Cumhuriyetimizin ilelebet yaşaması ülküsüne katkı sağlamıştır.

Bugüne kadar partili olarak ortak aklı, CHP’nin kuruluş felsefesi ve umdelerini esas alarak görüşlerimizi, isteklerimizi parti yöneticilerine kamuoyuyla birlikte aktarmaya çalıştık ancak istediğimiz ölçüde kişisel çıkarcılar nedeniyle yeterince başarılı olamadık. CHP TABAN HAREKETİ oluşumun öncüleri olarak parti içinde pozisyon elde etmeye çalışmadık. Sade üyeliğin bağımsızlığının verdiği eleştiri yapma gücünü kullandık. Parti kurulları disiplini içerisine girmeyi doğru bulmadık. Bu yüzden lider veya sözcü ismi anmadık. İstedik ki Partililerimiz “TABAN HAREKETİ” olarak bulundukları yerde kendileri olumsuzluklara karşı mücadele etsinler.

Sosyal medya paylaşımlarında kişi ismi hiç anmadık. Zorunlu birkaç dar anlamda e-posta bilgilendirmesi dışında kesinlikle kişi ismi kullanmamaya özen gösterdik. İstedik ki, CHP örgütünün bulunduğu her yerde partili arkadaşlarımız / yoldaşlarımız kendilerini yalnız hissetmesin, olumsuzluklar karşısında sığınacak kapıları kendileri açsınlar.

11 Kasım 1938’den itibaren başlayan Aydınlanma Devrimine karşı duruş 1980’de güç toplamış, 2002 yılından itibaren iktidar olanaklarını kullanmaya başlamıştır. Özellikle son 10 yılda Türk Devriminin kazanımları planlı, bilinçli çalışmalar yoğunlaşmış, CHP üzerinden propaganda yapılarak adeta yok edilmeye başlanmış, Atatürk Devrim ve İlkelerinden uzaklaştırılarak  CHP sağlaşıp, sığlaşma dönüşüm sürecine sokulmuştur. Ülkede adalet için 430 km’ye yakın yol yürümüş, Parti içinde adaleti ne yazık ki sağlayamamış, Parti egemenleri derin dehlizlerde yol almaya devam etmiştir. Haziran 2023 seçimlerin de görüldüğü üzere toplam adeta iki kutba ayrılmış, inanç ve duygusallıklar da kullanılarak seçim çalışmaları yürütülmüştür. İzlenen yanlış politikalarla Yurttaşların vatana bağlıklarını azaltmak bilinçli veya bilinçsiz şekilde uygulamaya konulmuş, nüfusun % 15’inden fazla düzensiz sığınmacılar, parayla vatandaşlık satın alanlar seçim sonuçlarını belirlemiştir. Son yıllarda yüzbinlerce gencimiz, yetişmiş nitelikle insan gücümüz gelecek kaygısıyla, baskı, mal ve can güvenliği vb. nedenlerle yurdu terk etmek zorunda bırakılmıştır.  Kalanlar da umutsuz ve çaresiz durumdadır, tedirgindir, kaygılıdır. Gelinen nokta itibariyle etkileri çok, sayıları az iktidar yanlılarının da huzur içinde uyuyabildiklerini sanmıyoruz. 40 yıldır süren insanlık dışı terör eylemleri sürecin hızlanmasına zemin hazırlamış, ekonomik bağımsızlığımız yitirilerek kan gölüne çevrilen Arap, Ortadoğu, Doğu halklarına yüzyılın yüz yılın dramı yaşatılarak insanlar yerinden, yurdun edilmiş, ülkemiz kim olduğu bilinmeyen sığınmacı deposu haline getirilmiştir. Gerçekten baskı ve savaştan kaçan sığınmacıların köle gibi görülmesi, neredeyse alınıp satılır hale getirilmeleri, insan kaçakçılığı üzülerek söylüyoruz ki; insanlık adına utançtır.
Komşu ülkelerle bile karşılaştırıldığında halkımızın kötü yönetimler, siyasetçiler nedeniyle yoksullaştığı / yoksullaştırıldığı ortadadır. Gelir dağılımındaki uçurum, toplumsal eşitsizlikle birlikte aidiyet duygusunu da adeta yok etmiştir. Eğitim, sağlık, güvenlik, işsizlik, yoksulluk, yolsuzluk, insanımızın kaderi değildir. Adaletsizlik ve hukuksuzluğun boyutları kabul edilemez noktaya gelmiştir. Mülkün / Devletin temeli kendilerine hukukçu diyenlerce sarsılmaktadır.

CHP yönetim anlayışını bu güne kadar eleştirdik, uyardık, halkın duyarlılığını anlatmaya çalıştık kimse duymadı.  CHP dahil olmak üzere Siyasi Partilerimizin tamamı kişilerden bağımsız olarak toplum nezdinde değersizleşmiştir. T.C. Devletini kuran partimizin bu duruma getirilmesi kabul edilemez.  Siyaset kimilerince geçim kaynağı haline ne yazık ki gelmiş, adeta Siyasi Partilerimizin sistemine dönüşmüştür. 12 Eylül faşist darbe ürünü siyasi partiler ve seçim yasalarından kaynaklanan çıkar ve kayırmacılık üzerine kurulu parti yapılanmaları ve yapıları toplum nezdinde güvenlerini yitirmiştir. Siyaset topluma hizmet yeri olmaktan çıkmış, yeni siyasetçi sınıfı oluşturularak meslek haline getirilmiştir.

Bizim kaygımız, endişemiz T.C. Devletinin omurgası  CHP’nin tek başına iktidar olma gücü ve isteğinin ortadan kaldırılmasıdır.  Devletimizin üniter yapısının korunması, toplumsal barış ve refahın / gönencin sağlanması; Dünyayı esir alan vahşi kapitalist sistemden kurtulmakla mümkündür. Yüzyılın askeri, siyasi lideri T.C. Devletinin kurucusu, koruyucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün emaneti CHP’nin ilkeleri, manevi mirası bilim ve akıl sadece bizim değil Dünya insanlığının da kurtuluşu olduğunu biliyoruz.

Siyasi partilerimiz dededen-toruna esnaf lokantası anlayışıyla dar kadrocularla yönetilmektedir. Anti demokratik tüzük hükümleri, sipariş usulü yazılan, yazdırılan parti programları halkın gündeminin gerisinde kalmıştır.  Demokrasi ve sorunların çözüm yolları beş yılda yapılan seçimlerle sağlanamaz / gerçekleşemez. Ülkenin tıkandığı, yönetilemez hale geldiği zamanlarda halka başvuru, seçimlerin yenilenmesi esastır.  Birbirinden sözde bağımsız 6-7 partili ittifaklar insanımızın da kutuplaşmasına neden olmaktadır. Sistem tıkanmış, ülke yönetilemez hale gelmiştir. Partiler gerekirse ulusun bağrına dönme yolu kullanılmalı, ilkeli duruş ve güven veren kişilerin öncülüğünde ortak akılla ülke düzlüğe çıkarılmalıdır.

Tarihi geçmişi, birikimleri, siyasi kültürü itibariyle CHP ülkenin ufkunu açabilecek tek partidir. Rant, çıkar batağına saplanmış Belediyeler kurtuluş yöntemi olarak düşünülemez. Devlet yönetmek ciddi birikim ve anlayışı gerektirir. Dinin, inancın siyasete alet edilmesi, kamu yönetiminin din temeli üzerine kurulması, ayrımcılık, kayırmacılık, haksızlık, hukuksuzluk, liyakatsızlık toplumsal felaketimiz olacaktır.

Bilinlidiği gibi CHP kurultay sürecine geç kalmış şekilde girmiş, Mahalle birimlerinde delege seçimleri başlamıştır. https://chp.org.tr/ resmi internet sitesinde seçim usul ve esasları ile üyelerin bilgilendirilmesine yönelik tek satır bulunmamaktadır. El yordamıyla, gelişigüzel seçimler yapılmaktadır.

Bizce ağır seçim yenilgisi parti kurullarında tartışılmamış, öz eleştiri yapılmamıştır. 20 yılı aşkın süredir CHP içinde politika yapanların değişim istemleri iki yüzlülüktür, birkaç kişinin değişmesi sorunu çözecek midir?  Yıllardır CHP’den geçinenlerin değişim istemleri kendi çıkarlarının korunmasına yöneliktir.  Olumsuzlukların tüm yükü ve sorumluluğu Parti Genel Başkanı da olsa tek kişinin üzerine yıkmaya çalışmak haksızlıktır, doğru da değildir. Tüzük gereği seçimlerde kural; zorunluluk olmadıkça çarşaf liste ile seçim yapmak, milletvekili aday belirlemede adil güç ve tanıtımla yapılan ön seçimdir. En son yapılan ön seçimde reklam kampanyasından başka bir şey değildir. Birkaç milletvekilinin başarılı olması sistemin doğru çalıştırıldığı anlamına gelmez. Her nasıl yapılıyorsa MERKEZ YOKLAMASI yöntemiyle Millet Vekili,  blok liste anlayışıyla böle böle gruplaştırarak delege seçimleri, atamayla belediye başkanı belirleme, CHP’nin kurumsal kimliği, kuruluş felsefesi ve ilkeleriyle bağdaşmaz. Hukuksuzluktur, yanlıştır. Seçen, atayan, atanan, seçilenlerin dışında kimseye yarar sağlamaz. Delege seçimlerinde oy kullandırmak için üye yapılan, diğer partilere oy veren yığma / naylon üyeler sadece kendi çıkarları için çalışırlar. CHP üyelerinin en azından altı umdeyi sayabilecek parti kültürüne sahip olması,  aydınlanma devrim ilkelerini özümsemesi, benimsemesi, belli zamanlarda yapılan eğitimlere, etkinliklere katılması gerekir. Akşam partiye üye olup, sabah seçilebilir yerlere kim olduğunu bilmediğimiz kişileri yerleştirmesi Partinin % 25-26 oy potansiyeline takılıp kalmasının nedenidir. Her kim olursa olsun seçimle gelinen görevlerde istisnalar dışında önerimiz iki, en fazla üç dönemden fazla hiç kimse aday olamamalıdır.  İlçe, İl yönetim kurulu üyelikleri üst yönetime atlama zemini, toplumsal orun kazanma yeri, Belediye Başkan ve Meclis üyelikleri kazanç, kişisel tanıtım makamı / aracı olarak kullanılmamalı, standart wep sitelerinde her türlü karar, işlem şeffaf şekilde yayınlanmalı, görevlilerin öz geçmişleri, iletişim bilgileri kayıtlı / yazılı olmalı, imar planları, satın almalar, cezalar, alınan kararlar, bilanço, gelir tabloları şeffaf şekilde yayınlanmalıdır.

Her şeye rağmen CHP üyelerinin naylon üyelerinin dışındakilerin tamamına yakını, diğer partilerin üye yapısından daha bilinçli ve bilgilidir. Bu haliyle olsa bile kurultay süreci tamamlanmalı, hemen arkasından tüzük ve program kurultayları yapılmalı daha sonradan Parti Meclisi adaylarının en az iki ay önce açıklandığı, eşit koşullarda tanıtıldığı seçimli kurultay yapılmalıdır.

Haziran seçimlerinden sonra merkez medya başta olmak üzere, TV’lerin sanki kadrolu tartışacıları, siyaseti geçim kaynağı haline getirmiş canbazlar tüm güçleriyle tarite görülmedik ölçü de CHP’yi tartışmaların odağına koymuş, CHP ile uzaktan yakından ilgisi bulunmayan kişiler  CHP’yi tartışma adına yönetmeye başlama istekleri de ortadadır. Üzüldüğümüz CHP’de üst düzey siyaset yapanların çarpıtmaları, öngörüsüzlükleridir.

CHP üyelerinin başlayan kurultay sürecinde CHP’ye sahip çıkmaları, partiye yararlı olacak gerçek CHP’lileri delege olarak seçmeleri, seçimlere katılarak oy kullanmaları, siyasetten uzaklaştırılan yurtseverleri eğiterek üye kazandırılması, partinin doğal yöntemlerle büyümesinini, gelişmesinin, değişiminin sağlanması isteğimiz ve dileğimizdir. Atatürk’ün Cumhuriyeti emanet ettiği gençlerimiz CHP’ye sahip çıkacak, üye yapısı gençleşerek bugünleri de aşacağız. Artık hiç bir şey eskisi gibi olmayacak. Bilim ve aklın yolunda çağımızda hak ettiğimiz yeri alacağımıza inancımız tamdır. Kuruluşun ve kurtuluşun yolu CHP’nin kurumsal kimliği, tarihi geçmişi, umdeleri ve hedefleridir. Kendi çağını aşmış Dünya lideri büyük komutan, eşsiz siyaset insanı Gazi Mustafa Kemal Atatürk ölümsüz liderimizdir. T.C. Devleti tarihte olduğu gibi, bağımsızlığını koruyarak, iç ve dış egemenlere boyun eğmeden varlığını önce insan, hukukun üstünlüğü, adalet, özgürlük, hak diyerek sürdürecektir.

Selam ve saygılarımızla, Temmuz/2023
Görüş, düşünce ve önerileriniz için iletişim: chptabanhareketi.com@gmail.com
twitter: @chptaban